yaşar kemal

ince memed gibi muhteşem bir karakterin babasıdır. kalemine ve emeğine sağlık. ruhu şad olsun.

İnsan, evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar. çocuklar insandır. sanırım yasar ustamızın muazzam tespitlerinden biri allah rahmet eylesın mekanı cennet olsun

" O iyi insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. " YAŞAR KEMAL

nobel edebiyat ödülü'ne aday gösterilen ilk türk yazardır. kitapları en çok filmleştirilen türk yazardır. (bkz: yer demir gök bakır) (bkz: yılanı öldürseler) tek vasiyeti. "bir, benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. iki, insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. kimse kimseyi aşağılayamasın. kimse kimseyi asimile edemesin. insanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin. "benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir. "benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar."

''konuşan insan, öyle kolay kolay dertten ölmez. bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir.''

Çok çok büyük bir insan

ne güzel söylemiş zamanında büyük insan.. o iyi insanlar, güzel atlara binip çekip gittiler demirin tuncuna, insanın piçine kaldık

kitap okumayı sevdiren güzel yazar. ince memed gibi bir bas yapıt oluşturan ve birçok serinin yine babasıdır. hikaye kitaplarını muhakkak okuyun.

lügatımıza "umud" kelimesini kazandırmış hem hemşerim,hemde bir dönem aynı mesleği (çır çır ) yaptığım yazar.

türk tarihinin görebileceği en büyük yazarlardan biri. adanalı.

ilk okuduğumda çok sıkmıştı ancak sonradan farkettimki çok büyük bir yazar, öyle ki bir sineğim kanadına 5 sayfalık betimleme yapar ve de boş yapmaz.

lûfatımıza (bkz: umud) kelimesini sokan toprağım. büyük üstad. ve bir dönem aynı işi yapmış olduğum meslektaşım. (bkz: çırçır fabrikası) nda (bkz: yağcı)

hüzünlüydüm bitmeyen bir dert taşıyan yüreğimle doğacak olan güneşi bekliyordum o tepenin üzerinde senelerin ağırlığı binerken çökmüş omuzlarıma muhtaçtım çöllerin o ıssız sonsuzluğuna kırdaki çiçekler gibi zenginlik varken çevremde sonsuz bir yalnızlık çekiyordum çaresiz yüreğimde..

"benim kitaplarım okuyan katil olmasın"demişti. ne mutlu bana ki bende o güzel insanın kitaplarını okuyarak büyüdüm.

ince memed gibi muhteşem bir kitap yazan efsane yazardır.

"dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir, barıştır."

insan düşleri öldüğü gün ölür. daha ne denir ki.

(bkz: yaşar kemal uğurlu ) uğurlu soyisimli hakemimizin adı.

"konuşan insan, öyle kolay kolay dertten ölmez. bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir."

"bizler yüreğimize hiçbir zaman mutsuzluğu yakıştırmayacağız."

"çekemeyenlere bakma, fikirler hep ayrı olur. hiçbir aşkı sözle yıkma, söz yarası ağır olur."

"benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçup gitmiştir."

"vah memleketin hali, ah memleketin hali. bu gidiş ne olacak sorusunu birbirine sormayan yok. ama hiçbir kimse, bu yakınanlarn ah vah edenlerden hiç kimse de durumumuzu düzeltmek için parmağını kımıldatmıyor."

"iste kuşlar da gitti" "giderler , aldirma" dedim.

bu gün kendisinin ölüm yıl dönümü . allah rahmet eylesin . saygıyla anıyoruz .

dağlar,insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa,şimdi en güzel şiir barıştır.

"insan bir kere birine geç kalır ve bir daha hiç kimse için acele etmez" mekanı cenet olsun..

"demir olsam çürürdüm. toprak oldum da dayandım."

"... zulmün artsın ki çabuk zeval bulasın. anadolu'da zalimler için böyle derler."

"işte kuşlar da gitti giderler, aldırma.."

"dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir, barıştır."

"önce kültürünü dilini sen seveceksin ki, başkaları da sevsin. sen bir türkmen kocası yunus'un kim olduğunu bilmezsen, onu yüreğinin başında duyup sevmezsen kimsecikler sevmez. dadaloğlu'nu, pir sultan'ı, sait faik'i anlamazsan, sevmezsen, inanmazsan bunların varlığına, kimsecikleri inandıramazsın, kimseciklere sevdiremezsin kültürünü. zorla da olsa hiç kimse senin dilini öğrenmez."

bu naif ruhlu adamla ilgili öğrendiğim bir bilgiyi sizinle paylaşmak isterim. yaşar kemal, sabahattin eyüboğlu'nun kardeşi mualla'dan çok etkilenir. ona bu hissini açar ve uzun süre mektuplaşırlar. bir gün muallaya evlenme teklifi eder ama ondan beklediği karşılığı alamaz. sonra ona son bir not yazar: mualla, kardeşim, mektuplarımı hazırla bir gün aldırırım. istersen bendekileri de gönderirim sana. ne yapalım. sağlık olsun. selam kardeşim. sana hiç gücenmedim.

"insanlarla oynamamalı. bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli." (bkz: yaşar kemal efsanesi)

üç anadolu efsanesi adlı eseri enfestir. özellikle daha önce (#2283101) numaralı entryde de belirttiğim gibi karacaoğlan'ın hikayesinden çok etkilendim. --- spoiler --- içinde gurbet depreşti. ne zaman bir turna görse öyle olurdu. hangi türkmen turna görse böyle olur. gurbet, türkmenin baş belası. ayrılmaz can kardaşı. yeşil başlı telli turna... turna sevda habercisi. turna, turna katarı değil posta tatarı. sevgilisi dizinin dibinde bile olsa, selamı turna götürür. --- spoiler ---

ince memed serisi mutlaka okunmalıdır

Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin. Su olsan kimse içmez, Ölür de susundan Yol olsan kimse geçmez, Sarp kayalara uğratır da yolunu Elin adamı ne anlar senden? Çıkarsın bir dağ başına, Bir ağaç bulursun Tellersin pullarsın Gelin eylersin. Bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün Bir de bulutları görürsün Köpürmüş gelen bulutları Başka ne gelir elden? Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı! /Yalnızlık/Şiiri

türk edebiyatı böylesine bir kalitede yazara sahip olduğu için kendini çok şanslı saymalıdır. bizlere kült eserler bırakmıştır, kalemi dünya çapındadır. çok büyük ustadır çook. mekanı cennet olsun.

yukarıdaki şiire ilaveten şunu bırakıyorum: kendi sesinden yalnızlık şiiri orhan veli'ye yazdırdığı bir şiir

Çukurova bölgesini folklor unsuru ile birleştirip Anadolu efsaneleri ve Türk kültüründen faydalanarak anlatan toplumcu gerçekçi bir yazarımız. Ayrıca kendisi Türk edebiyatında nobel ödülüne aday gösterilen ilk yazardır.

mehmet ali birand'ın kendisiyle ilgili şöyle şahane bir röportajı mevcut. link (bkz: 32. gün)

kitaplarındaki doğa betimlemeleri bölüm hocalarımızın dikkatini çekmiş ve incelemeye başlamışlar. bütün kitaplarını tahlil ederek okuyoruz ve bu projenin bir parçası olmak muhteseeem

umut kelimesini türkçeye kendisinin kazandırıldığı iddia ediliyor.

''Bu ülkede dört şey olmayacaksın; Kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı. Umarım öbür dünyada Türkiye yoktur.'' -Yaşar Kemal

"Bizi düşünmeye alıştırmamışlar. Üstelik de düşünmeyelim diye ellerinden geleni yapmışlar. Düşünmeye çalışanları da hep öldürmüşler." Doğar insan Yaşar Kemal

ne diyordu değirmenci; “bu nasıl çark ulan! buğday bizim, ezilen biz un olan biz, aç kalan biz kimdir bu doymak bilmeyen soysuz?”

"İnsan düşleri öldüğü gün ölür" Doğar insan Yaşar Kemal Ruhu şâd olsun.

yoksulluk konusunda aynı düşüncelere sahip olduğum nadir insanlardan. ve gerçek bir yazar! "darbe yapan bir general, bunlar hep yoksulluğu yazıyor dedi. daha iktidardayken, ben de bir dergiye dedim ki; bir ülkede yoksulluk varsa, onu yazmayan yazar değil insan bile olamaz. yoksulluk, insanın en aşağılanmış yeridir bugünkü dünyada. insanlar yoksul olmamalı." https://www.youtube.com/watch?v=nk-7KMJgcA8&ab_channel=Ayd%C4%B1nOrak bu da benim yoksullukla ilgili, yayınlanacak üçüncü kitabım yok'tan minik bir bölüm: "yoksulluk varoluşun en onursuz halidir. yoksul açınsından değil, onu maruz bırakan için. yoksulluk insanın tüm zevklerini ve iradesini kırar, şöyle dopdolu hayal kurmasına bile mani olur. yoksul insan değil kendini, olmak istediği kişiyi dahi bilemez. sadece hayatta kalmak, faturaları ödemek ve vergileri zamanında yatırmak için çırpınıp durur. haliyle, tek bir erdemli duygunun peşinde koşup da doğru düzgün bir şekil alamaz. karl marx'ın yabancılaşma teorisi'nde şu mükemmel cümlelerle belirttiği gibi: “ne kadar az yer, içer, kitap okursan, tiyatroya, dansa, meyhaneye ne kadar az gidersen, ne kadar az düşünür, sever, kuram yaratır, şarkı söyler, resim ve eskrim yaparsan, o kadar fazla sermaye biriktirirsin; mezar böceklerinin ve toprağın yok edemeyeceği hazinen o kadar büyür. kendin ne kadar azalırsan o kadar çoğa sahip olursun; kendi öz hayatını dile getirmenle dışsallaşmış hayatını dile getirmen ters orantılıdır; yabancılaşmış varlığın gitgide büyür."

tip adına şu linkte seçim bildirgesi okumuş emek yandaşı yazar. türkçenin en büyük yazarıdır. öyle bir yazar ki, türkçe bildiğinize şükrettirir. düşünsenize dostoyevski'yi rusçadan, marquez'i ispanyolcadan okuyorsunuz. işte yabancılar da bizim için, onlar da yaşar kemal'i türkçeden okuyorlar diyorlar.